Bebek ve çocuklarda ağız bakımı nasıl yapılmalıdır?
Bebeklerin, en azından ilk dört ay anne sütü ile beslenmeleri ağız çevresindeki yumuşak doku ve kas fonksiyonlarının normal gelişimini sağlayacaktır. Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda fizyolojik başlıklı (damaklı, kesik uçlu) biberon kullanımı gerekir. Bebekler 1 yaşından itibaren bardak ve kaşıkla beslenmeye alıştırılmalıdır.
Biberonla beslenme en fazla 2 yaşına kadar devam edebilir. Parmak emme, yalancı emzik kullanma gibi alışkanlıklara 2 – 2,5 yaşına kadar izin verilebilir. Eğer parmak emme alışkanlığı mevcutsa, bunun sebebi araştırılarak 3 – 6 yaş arasında bu alışkanlık mutlaka giderilmelidir.
Solunum problemleri, çene gelişmesi üzerine olumsuz etki eder. Burundan değil de, sadece ağızdan soluma durumu mevcutsa (bu durum uykuda daha iyi anlaşılır) muhakkak kulak burun boğaz uzmanına danışılmalıdır.
Bebeklerde ağız bakımı önemlidir. Özellikle pamukçuk oluşumu açısından dikkat edilmesi gerekmektedir. Anne emzirirken bebeğin ağız içini gözlemleyebilir ve problem varsa önlem alabilir. Bebeğin ağız bakımı kolaylıkla yapılabilecek bir uygulama olup, temiz tutma şeklinde değerlendirilebilir.
Pamukçuk oluşumu söz konusu olduğunda, bebek emmeyi reddedebilir, emmek onun için acı veren bir süreç haline gelir, etkili beslenme sağlanamaz. Yaygın olduğunda emme güçlüğü yaratmaktadır. Pamukçuk genelde bebeğin dilinin üzerinde, yanaklarda, bazen de bütün ağızda görülebilen beyaz renkli oluşumdur. Bir Candida Albicans enfeksiyonu türüdür. Çok ilerleyen evresinde kanamalara dahi neden olduğu bilinmektedir. Bu yüzden erken dönemde önlem almak, tedavi uygulamak yerinde olacaktır.
Ağzında pamukçuk olmayan bebeğin günlük ağız bakımı şöyle yapılabilir. Anne emzirdikten sonra küçük bir gazlı bezi küçük parmağına dolayıp, kaynamış soğumuş suya batırdıktan sonra, bebeğin ağız içini bir yanaktan öbür yanağa en son da dilin üzerini geçerek silmek şeklinde temizleyebilir. Bunu rutin her emzirme sonrası yapabileceği gibi birkaç emzirmede bir de yapabilir. Önemli olan ağız içinin temiz olması ve pamukçuk oluşumunun engellenmesidir. Bazen bebekler fazla emdikleri anne sütünü ağız kenarından sızdırır tarzda kusmak suretiyle dışarı atarlar. Bu tür durumlarda ağız içinde kusmuğun kalıntıları kalabilir ve zamanla bunlar pamukçuk oluşumuna neden olabilir.Özellikle kusma durumlarından sonra mutlaka ağız bakımı yapılmalıdır. Emzirmeden sonra da ağız içini temizlemek yararlıdır. Bu uygulamayı ağız içini travmatize etmeden nazik, yumuşak hareketlerle yapmak yerinde olur.
Pamukçuğu olan bir bebeğin ağız bakımında yine temiz tutmak önemlidir. Pamukçuk tedavisinde birkaç gün süreyle mikostatin 100.000/günde 3-4 kez ağza damlatılabilir. % 0,5’lik jensiyen moru ile ağızdaki problemli bölge üzerine küçük, hafif vuruşlarla uygulama yapılabilir. Bu uygulamalar ileri düzeydeki pamukçuklar için düşünülmelidir. Daha hafif olgularda günde 1-2 kez % 5 sodyum bikarbonatlı su ile ağız içini silmek yeterli olmaktadır.
Bebeğin dişlerinin çıkması, altıncı aydan sonra başlayan süreçte ağız bakımının amacı farklılaşmaktadır. Artık pamukçuk yönünden değil de diş sağlığı yönünden bakım uygulamak gerekmektedir. Bazen dişlerin çıkması daha erken veya daha geç bir dönemde de gerçekleşebilir. Bu süreçte özellikle diş gelişimi için D vitaminin düzenli kullanımı önem kazanmaktadır. İlk 12 ay D vitamini doktorunuzun tavsiyesine bağlı olarak günde 3-5 damla kullanılmalıdır. Kemiklerin gelişmesi, güçlenmesi için bu vitamin gereklidir.
Bebeğinizin Dişleri Çürümesin
Dişçürümeleri erken dönemde yine ağız hijyenine bağlı olarak gelişmektedir. Yere düşen emziğin yıkanıp temizlemeden ağza alınması, beslenme sonrası ağızda kalan besin kırıntıları, mama kalıntıları bunda etken olmaktadır. 6 aylık bebeklerde ağız temizliği yumuşak bir gazlı bez ile dişlerin silinmesi şeklinde yapılabilir. 1 yaş civarı bebekler için özel üretilen yumuşak diş fırçaları ile fluorid içermeyen macun kullanılarak dişleri fırçalamak uygudur. Çocuğun tükürme yetisi gelişince doktorunuzun önerdiği bir macun ve diş fırçasıyla ağız bakımına devam etmek yerinde olur. Bazen erken çocukluk döneminde kullanımına başlanan diğer vitaminler dişlerle temas edince lekeler oluşturabilmekte, dişleri boyayabilmektedir. Özellikle kan damlaları (kan yapımına yardımcı olan vitamin) koyu renktedir ve dişleri boyamaktadır. Bunların kullanımı sırasında olabildiğince dişlere temas etmeden damlatmak ve hemen yutmasını sağlamak, ağız içinde dağılmasına izin vermemek önemlidir. Damlatırken ağızdan geriye doğru, hemen yutacağı şekilde damlatmak yararlıdır. Ağız bakımını rutine oturtmak ve çocuğunuza alışkanlık kazandırmak erken gelişme döneminden başlayan bir süreçtir. Ancak sizin gayretinizle çocuğunuz sağlıklı bir gülümsemeye kavuşabilir.
Özellikle uykuya dalma problemi olan bebeklere, ballı ya da şekerli süt verildiği, uyku sırasında tükürük salgısındaki azalmanın da etkisiyle çürük yapıcı bakterilerin hızla çoğaldığı bilinmektedir. Bu gibi davranışlar, 6 ay gibi kısa sürede bebeğin bütün dişlerinin yok olmasına ve biberon çürüğüne yol açabilir. Özellikle lolipop gibi ağızda zor eriyen ya da karamelize olmuş, dişlerin üzerine yapışabilen şekerlerden uzak durulmalı. Çocuk mutlaka şeker yiyecekse, ağızda daha çabuk eriyen şekerler tercih edilmeli. Şeker tüketiminden sonra da asit oranının düşürülebilmesi için dişlerin temizlenmesi gerekmektedir.
|